Bu hafta biraz daha Pokeman Go konusu etrafında konuşmaya devam edeceğiz gibi görünüyor çünkü özellikle sunucu, hizmet ve planlama konularında ders niteliğinde örnekler oluşmaya devam ediyor.
Jonathan Zarra, 28 yaşında ve serbest çalışan bir uygulama geliştirici. Pokemon Go oyununun beta sürümünü de test eden Zarra, oyunda kimsenin farkında olmadığı bir eksiklik olduğunu görmüş. Pokemon Go, oyuncuların ekranda birbirlerini görmelerine izin veriyor ancak yazılı, sözlü veya görüntülü olarak iletişime geçmelerini sağlamıyor. Zarra, Gochat isimli uygulaması ile bu eksikliği kapatmak ve Pokemon Go oyuncularının oyun içi lokasyonlarda birbirlerine not bırakabilmelerini sağlamak istemiş. “Özellikle bir lokasyon tabanlı oyunda bu özelliğin hali hazırda oyun içinde olması gerekiyordu” diyor Zarra. 5 gün içerisinde Zarra’nın ücretsiz uygulaması 1 milyon kişi tarafından indirildi ve sunucularına saniyede 600 request gelmeye başladı. Aynı zamanda bu başarı Zarra’yı iflas ettirmek üzere.
iOS ve Android cihazlar ile uyumlu çalışan GoChat uygulaması, her iki uygulama mağazasında da ilk 10 uygulama arasına girmiş bulunuyor. Bu yazıyı yazarken uygulama, iOS için en çok indirilmiş sekizinci sosyal ağ uygulamasıydı. Şu an değişmiş olabilir.
Uygulaması için 28 yaşındaki bir serbest geliştiricinin kullandığı sunucular bu trafik yükünü kaldıramıyor. Çoğu zaman uygulamaya giriş yapılamıyor, yeni hesap açılamıyor, yeni bir mesaj yüklemeye çalışırken uygulama çöküyor. Uygulama analiz firması Sensor Tower, geçtiğimiz Pazartesi günü Pokemon Go oynayan kitlenin yüzde 10’unun GoChat’i de yüklediğini tahmin ediyor.
GoChat uygulama dünyasında büyük bir olay ama para kazandırmıyor. Zarra, uygulamalarda reklam görmekten kendisi de nefret ettiği için bir reklam gelir modeli oluşturmamış. Ayrıca uygulama üzerinden para kazanmaya çalışırsa Pokemon Company tarafından dava edilebileceğini düşünüyor. Uygulamayı hayatta tutabilmek için bazı yatırımcılar ile temasa geçmiş. Şimdiye kadar bu uygulama için ne kadar para harcandığı sorulduğunda da “Cevap vermek istemiyorum, insanların benim ne kadar aptal olduğumu bilmelerini istemiyorum” diyor.
Upwork firmasından yardım alarak uygulamanın iOS versiyonunu geliştiren Zarra, aynı zamanda veri tabanını mümkün olduğunca basitleştirip, sunucular üzerindeki hiç olmazsa işlem yükünü azaltmaya çalışıyor. Ancak tüm bu yazılımsal sihirbazlığa rağmen yine de uygulamanın sorunsuz çalışabilmesi için 4 bin dolarlık yeni sunucu yatırımı yapılması gerekiyor. O da, eğer kullanıcı sayısı artmazsa.
4 bin dolarlık yatırım birçok profesyonel uygulama geliştirici stüdyo veya şirket için hakkında bahsedilmeye bile değmeyecek bir rakam olabilir. Ancak üniversiteden yeni mezun ve serbest çalışan bir yazılımcı için çok büyük para; özellikle uygulamanın hayatta kalması için şimdiye kadar harcadıklarını da hesaba katarsak.
Daha önce iki büyük girişimin, Amazon’un ve Pokemon Go oyununun plansızlık, kullanıcı sayısını ve yarattığı trafiği dikkate almama veya analiz edememe yüzünden düştükleri zor durumları anlatmıştık. Bu da bireysel bir örnek olarak hafızalarımızda yer alsın ve teknolojik girişimlerin öncelikle teknoloji ile değil, insan ve planlama ile ilgili olduğunu unutmayalım.