PayPal’ın Türkiye’de sunucu barındırmayı göze almayıp tüm faaliyetlerini durdurması ve ülkeden çekilmesi, özellikle uluslararası para transferlerinde büyük bir boşluk yarattı. Para transferinin güvenliğini garanti eden PayPal gibi başka oluşumlar da olmasına rağmen, ülkeler arasındaki yönetmelik farklılığı ve yönetmeliklerin değiştiklerinde sistemlerin ayak uydurmakta zorlanması, bazı internet kullanıcılarını alternatif yöntemleri kullanmaya itiyor. Bu alternatif yöntemlerin en başında sanal para, en bilinen versiyonu ile Bitcoin geliyor.
Bitcoin yalnızca internet ortamında var olan, hiçbir ülke, devlet, merkez bankası veya benzeri merkezi bir otoriteye bağlı olmayan sanal bir para birimi. Herhangi bir dövizden farklı olmaksızın satın alınabiliyor, satılabiliyor ve harcama yapılabiliyor. Çok yüksek güvenlik standartları ile oluşturulan Bitcoin, yalnızca gönderilen kişinin kullanabilmesini sağlayan bazı algoritmalar içeriyor. Böylece internet üzerinde duran Bitcoin hesabınız çalınsa, ya da para transferi yaptığınız kişi aslında dolandırıcı çıksa bile paranız güvende oluyor. Bitcoin, kullanıcılarını hiçbir bürokratik işlem ile uğraştırmadan maksimum güvenli para transferi yapmalarını sağlıyor.
Bitcoin Türkiye’de pek yaygınlaşmamış bir sanal para birimi olmasına rağmen, PayPal ülkeden çekileceğini açıkladığı anda, deyim yerindeyse uçuşa geçti. 28 Mayıs ve 3 Haziran tarihleri arasında Bitcoin işlem hacmi Türkiye’de rekor kırdı. Yazının yazıldığı tarihte 1 Bitcoin’in değeri 1.747,74 TL olarak piyasalarda işlem görüyordu. 24 saat içerisinde değeri yüzde 1,14 oranında artmıştı. Bu artış, her türlü yatırım piyasası göz önüne alındığında bile çok iyi bir artış oranı olarak kabul ediliyor. Dahası Bitcoin bu artış oranını uzun süredir koruyor.
Bitcoin aynı zamanda “üretilebiliyor”. 8 yıl önce ilk ortaya çıktığında 21 milyon Bitcoin’lik bir hacim söz konusuyken, bu hacmin artırılması ve yeni Bitcoin’lerin piyasalarda dolaşıma girmesi bazı bilgisayar algoritmalarına bağlı kılındı. Yeni Bitcoin’lerin üretilmesi için, 16 haneli yüksek güvenlikli bir şifrenin, bir takım algoritmalar ile çözülmesi gerekiyor. Çözen kişi 25 Bitcoin’in sahibi oluyor. Bu işleme madencilik deniliyor.
Yüksek performanslı sunucular ise tam burada denkleme dahil oluyorlar. Ne kadar çok şifre çözerseniz ve bunu ne kadar kısa zamanda yapabilirseniz o kadar çok Bitcoin’iniz oluyor. Bu işlem, teorik olarak evinizdeki masaüstü bilgisayarlarda da yapılabilse de, bu şifreleri çözmek normal bilgisayar işlemcileri ile çok uzun zaman alıyor. Bu yüzden yüksek performanslı sunucular bu şifre çözme işi için kullanılıyor. Bireyler kendilerine sunucu kiralayabilecekleri gibi, sanal sunucular veya dedike sunucular da kullanılıyor. Bireyler veya şirketler bir araya gelip toplu halde sunucu kiralıyorlar veya kendi sunucu çiftliklerini kuruyorlar.
Son 20-25 gündür neredeyse her gün değeri yüzde 1 artan bir para birimine sahip olmak için sunucu kiralamak ve sunucunun tüm kaynaklarını Bitcoin madenciliğine ayırmak şu anki piyasa koşullarında mantıklı görünüyor.