Daha ortaya çıkmasının üzerinden 1 hafta geçmişken dünyanın en fenomen oyunları arasına adını altın harflerle yazdıran Pokémon Go, umulmadık başarısının sıkıntılarını sunucularında yaşıyor.
Apple ve Android uygulama mağazalarında anında en üst sıraya yükselen, hatta üçüncü parti uygulama depo sitelerinde bile en çok indirilen uygulamalar arasına giren Pokémon Go, Twitter’dan daha fazla günlük kullanıcıya ulaştı ve kullanıcılar uygulamada Facebook’ta geçirdiklerinin iki katı daha fazla zaman geçiriyorlar. Bu kullanıcıların sayısı 10 milyonlar ile ifade edildiğinde gerekli olan bant genişliğini ve sunucular üzerine binen yükü tahmin edebilirsiniz.
Pokémon Go sunucuları üzerinde, tüm oyuncuların hesap bilgileri ile birlikte oyun kayıtları, ayrıca Google Maps üzerine modellenmiş gerçek zamanlı dünya haritası ile birlikte bu harita üzerinde oyuncuların karşısına çıkartılan Pokémonların yerleri ve özellikleri gibi bilgiler tutuluyor. Tüm bu bilgilerin de gerçek zamanlı olarak güncellenmesi gerekiyor. Oyunun doğası gereği oyuncular birbirleri ve çevre ile aynı anda etkileşime girdikleri için, birden fazla veri katmanının gerçek zamanlı güncellenmesi gerekiyor. İşte bu durum, Pokémon Go’yu zora soktu.
Pokémon Go resmi olarak tüm dünyaya açık bir oyun değil. Yalnızca belirli ülkelerde resmi olarak oyunculara sunuldu. Ancak uygulama dosyasının kopyalanıp başka bir telefonda çalıştırılması ile dünyanın hemen her yerindeki Pokémon Go meraklıları oyunu oynayabiliyorlar. Yani kullanıcıların hangi ülkeden oldukları yalnızca oyunu indirirken sorgulanıyor. Oyun içerisinde ise böyle bir sorgu yok, her coğrafyada çalışıyor.
Pokémon Go yapımcısı Niantic şirketinin karşılaştığı sorun, bu gayrı resmi oyun yüklemeleri sonucu oluşan tahmin edemedikleri oyuncu ve veri trafiği. 1996’dan beri 20 yıl boyunca Pokémon ile büyümüş ve artık kendi satın alma gücüne ulaşmış bir neslin, gençlik nostaljilerini her durumda sahiplenecekleri ve uygulama mağazalarının lokasyon engeline aldırmayacaklarını tahmin edemeyen Niantic, sunucu sorunlarını giderene kadar oyunu başka ülkelerde açmama kararı aldı. Ancak bir önceki cümleye baktığınızda, bu kararın sunucu sorunlarını gidermede pek de etkili olmayacağını görebilirsiniz. Belki sorunların daha da büyümesini engeller.
Çözüm ise daha çok sunucu, daha akıllı sunucu ve ölçeklendirilebilir, yönetilebilir bilgi işlem kaynakları. Örneğin, ABD’de geç saatlerde sunucu yoğunlukları azaldığında, bu sunucuları Doğu Asya coğrafyasında güne yeni başlayan Pokémon Go meraklılarının hizmetine sokabilmek. Harita veri katmanında çok hareket gerçekleşmeyen sunucuların bu donanım kaynaklarını oyuncu kayıt ve veri tabanı yönetimine yönlendirebilmek. Google’dan destek alan Niantic eninde sonunda sunucularını hale yola koymanın bir yolunu bulacaktır. Ancak şu an içinde yaşadığımız (ve belki de maruz kaldığımız) bu gibi sorunların hepsi, bir sonraki işimizde bize (ve diğer herkese) deneyim olarak geri dönmeli. Özellikle gerçek zamanlı veri güncellemesi gerektiren sunucu işlerinizde, “live” olmadan önce gerçekten kaç kullanıcı ile ve ne kadar talep ile uğraşacağınızı iyi analiz edip, buna göre sunucu yatırımlarınızı yapmanız gerekiyor.